Sıkça Sorulan Sorular

DAVA İÇİN AVUKAT TUTULMASI ZORUNLU MUDUR? DAVAMI KENDİM AÇABİLİR MİYİM?

Dava açarken avukat tutmak zorunlu değildir, nitekim taraf ehliyeti olan herkesin mahkemelerde kendisini temsil etme hakkı vardır. Fakat dava açma işlemi basit gibi görünse de ciddi bir iştir. Çünkü davayı hukuki yardım almadan açan yahut ceza yargılamasında hukuki yardım almadan süreci tamamlama niyetiyle hareket eden bir kişi bu yargılama sürecinde hukuk yargılama usulü ve ceza yargılama usulü açısından hak kayıplarıyla karşılaşabilmektedir. Dava sürecinde dosyaya bir hukukçu gözüyle bakarak gerekli bilgi ve belgenin toplanması, delillerin değerlendirilmesi size düşündüğünüzden daha fazla fayda sağlayacaktır. Her ne kadar hukuk bildiğinizi, yıllarca davalarla muhatap olduğunuzu, bir davanın tarafı olmasanız da bu işlerin nasıl yürüdüğü hakkında çokça fikir beyan etseniz de haklıyken davayı kaybedebilir veya suçsuzken ceza alabilirsiniz. Bu sebeple hukuki konularda gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olmadan hareket etmek telafisi imkânsız zararlara yol açabilmektedir.

AVUKAT TUTMANIN FAYDASI NEDİR? AVUKATLA ÇALIŞIRSAM DAVAYI KESİN KAZANIR MIYIM?

Bir davanın başından sonuna kadar eksiksiz şekilde yürütülmesinin, hukukçu olmayan bir kişi için çok fazla handikabı vardır. Çünkü her davanın usulü ve incelikleri başarılı sonuç alabilmek için bilgi ve deneyimi zorunlu kılar. Davalar karara bağlandıktan sonra genellikle istenilen sonucu elde edemeyen tarafça, karara çeşitli gerekçelerle itiraz edilir ve bu sürecin sonuçlanması da genellikle uzun zaman almaktadır. Bu süreçte hayatınızdaki çeşitli sorunlarla uğraşırken belki bir tebligatın eski adresinize ulaşmış olması dahi sizin için aleyhe sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle de hukuki yardım almanız hem sürecin doğru yönetilmesi hem de zihninizin rahat olması açısından önemlidir.

AVUKATIMI SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİM?

Avukatınızı seçerken sizi dinleyip dinlemediğine dikkat edin. Sorununuzu anlayabilmek için size yönlendirici sorular sormalı, ilgisini belli etmelidir. Kendine güvenen, çevresine saygılı, iletişim yeteneği güçlü, işini titizlikle yapan biri olmalıdır. Avukatlık mesleğinin özelliklerinden biri müvekkilin haklarının korunmasında sürecin sonuna kadar hırs ve azimle her türlü hukuki çözümün sonuna kadar uygulanmasıdır.AVUKATIMIN, DAHA ÖNCE BENİM DAVAMLA AYNI İÇERİKTE BİR DAVAYA BAKMIŞ OLMASI GEREKİR Mİ?

AVUKATIMIN, DAHA ÖNCE BENİM DAVAMLA AYNI İÇERİKTE BİR DAVAYA BAKMIŞ OLMASI GEREKİR Mİ?

Avukatlar, hukuk fakültesinde gördükleri eğitim ve sonrasında bir yıl avukatlık stajında mesleğin nasıl icra edileceğini öğrenirler. Bu bir süreçtir ve edindikleri bilgileri zaman içince deneyimleyerek tecrübe kazanırlar. Elbette hukukun her alanına aynı şekilde yaklaşmak mümkün değildir. Nitekim, ceza, hukuk, idare, vergi ve icrai dava ve işler hem içerik hem usul olarak birbirinden farklıdır. Dolayısıyla farklı alanlardaki bilgilerin tamamına meslekte yeni bir avukatın vakıf olması zordur. Bu nedenle vekilinizin genç bir avukat olması halinde bu tip davalarda yetkinlik durumunu sorgulayabilirsiniz. Ancak bir avukatın, kendisini tek bir alan veya birkaç başlık belirterek sadece o işlere baktığını ifade etmesi, o alanda bilgisinin çok iyi olduğu veya o avukatın davayı kazanacağının garantili olacağı anlamına gelmemektedir. Müvekkil gözünde tek tip dava bakan avukatın çok iyi olduğu imajı uyansa da, bu o avukatın o işte kusursuz bilgi sahibi olduğu veya bundan sonra başka türde davalara bakamayacağı anlamına gelmemektedir. Avukat için bu sadece şahsi bir tercihtir, zaman içinde tercihini değiştirebilir.

Başka bir durum da müvekkiller arasında, her davaya bakan ve kendisini özel bir başlıkta tanıtmayan avukatın da bilgisinin az veya zayıf olacağı çıkarımı vardır ancak bu da yanlış bir çıkarımdır. Avukat kanun maddelerini ezbere bilmek zorunda değildir, ancak bir hukuki olayda gideceği yolu bilmek zorundadır. Bir benzetme ile izah etmek gerekirse, pişiren işinin ehli değilse mutfakta her malzemenin en iyisi olsa da ortaya lezzetli bir şey koyamayacağı gibi, yemek pişirmenin mantığını özümsemiş işinin ehli biri elindeki malzemeden akla gelmeyecek lezzetli bir yemek yapabilir. Bu durumda da avukatlık mesleğinde bilgi değil avukatlık nosyonunun gelişmiş olmasının daha önemli olduğu unutulmamalıdır.

Çalışacağınız avukat ile iletişiminiz, sizi ve taleplerinizi anladığını hissedip hissetmediğiniz ve kendinizi güvende hissedip hissetmediğiniz sorularının cevapları, görüştüğünüz avukatın önceden davanıza benzer dava türlerine bakıp bakmadığı konusundaki sorularınızın cevaplarından çok daha önemlidir.

DOSYAM İÇİN BİRDEN ÇOK AVUKATLA ÇALIŞABİLİR MİYİM?

Herkes davasını birden fazla avukat ile takip ettirebilir. Her bir avukat vekaletten kaynaklanan yetkileri diğerinden bağımsız olarak kullanabilir. Ancak iş sahibi vekalet verdiği avukattan sonra ikinci bir avukata da vekalet vermek isterse, ikinci avukat ilk vekalet verilen avukata yazılı bilgi vermeli ve onayını almalıdır. İlk avukatın muvafakat etmemesi halinde, vekalet akdi sona erer.

AVUKAT İLE BÜROSUNDA YÜZYÜZE GÖRÜŞMEK ZORUNDA MIYIM?

Esas olan avukat ile bürosunda görüşülmesidir. Ancak başka şehirde veya yurtdışında bulunmanız gibi sebeplerle büroya gitmeniz mümkün değil ise veya sizin için çok özel olan ancak bir avukatla yüz yüze görüşmekten dahi imtina ettiğiniz, çekimser kaldığınız durumlarda büroya gelmeden online olarak görüşme de yapılabilmektedir.

AVUKATLIK ÜCRETİ NE KADAR?

Avukata ödenecek ücretin kapsamı avukat ve vekil eden (müvekkil) arasında yapılacak sözleşme ile belirlenir. Her avukatın işin mahiyetine, avukatın kendi çalışma prensiplerine ve faaliyet gösterdiği bölgeye göre ücreti değişiklik arz eder. İşleriniz için çalışacağınız avukat veya büroyu tercih ederken, hizmet bedeli kriteri yerine kaliteli ve güvenilir hizmet alabileceğiniz hususunda olumlu izlenim edinmiş olmanız çok daha önemlidir.

NİÇİN HER AVUKATIN AVUKATLIK HİZMET BEDELİ FARKLI?

Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder. Avukat ile müvekkil arasında vekalet akdine istinaden avukatlık hizmeti verilebileceği gibi, vekalet akdi olmadan da avukatlık hizmeti verilebilir. Her iki şekilde de avukat ile iş sahibi arasında yazılı ya da sözlü olarak yapılan sözleşmeye istinaden avukat tarafından yapılan işlemler avukatlık hizmeti; işlemler karşılığında iş sahibi tarafından ödenen bedel avukatlık hizmeti bedelidir. Yüzde yirmi beşi aşmamak üzere dava değeri veya mahkemece hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. Avukatın ücretinin belirlenmesinde emeği, iş için ayıracağı zaman, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur. Avukatlık ücreti dava veya hukuki uyuşmazlık sürecinin bu konuda uzman olan avukatın yürütmesi için ödenen bedeldir. Avukatın başarısı müvekkilinden alacağı ücreti değiştirmeyeceği gibi işin sonucunda istenen menfaatin elde edilememiş olması da avukatın ücret alacağını etkilemeyecektir. Avukatlık ücreti avukat ile müvekkili arasında serbestçe kararlaştırılsa da, bu tutar her yıl Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ndeki miktar ve oranın üzerinde olması gerekmektedir. Bu tarifenin altında iş alınması ve ücretsiz iş alınması yasaktır. Avukatın bağlı olduğu baro disiplin kurulu tarafından soruşturma yapılmasına ve ceza almasına sebep olmaktadır. Nitekim her avukatın kıdemi, büro giderleri, çalışma koşulları farklıdır. Ayrıca avukatın kabul ettiği işte müvekkile sağlayacağı fayda da göz önünde bulundurularak müvekkilden talep edilecek hizmet bedelleri değişkenlik göstermektedir. Hizmet bedeli çok ucuz veya çok pahalı diye yahut farklı bir avukattan aldığınız fiyatlandırmadan daha ucuz veya daha pahalı diye tercihte bulunmanız yanlış tercihte bulunmanıza sebep olabilir.

AVUKATLIK ÜCRETİ NEDEN PEŞİN ÖDENMELİDİR?

Avukatlık ücreti müvekkil ile avukat arasındaki sözlü veya yazılı anlaşmaya göre belirlenir. Kural olarak avukatın ücreti peşin ödenir. Bunun sebebi de işin devamı süresince avukatın mesleki faaliyetinde devamlılığının sağlanmasıdır. Nitekim avukatlık serbest bir meslek olduğundan, aldığınız hizmet süresince vekilin baktığı dava ve işlerden elde ettiği kazançla giderlerini karşıladığı unutulmamalıdır. Peşin ödemeden imtina edilmesi halinde avukat davayı almayabilir yahut kendi mali programına uyacak şekilde ödemeyi taksitlere bölebilir. Günümüz koşullarında müvekkiller arasında avukat davayı kazandıktan sonra veya işi bitirdikten sonra ücretin ödenmesi tavsiye edilmektedir. Oysaki hiçbir avukat davanın kazanılacağını garanti edemez. Talep edilen ücret de davanın kazanılması için değil, dava süresince verilecek hizmetin, sürecin müvekkil yönünden daha konforlu, hukuki bilgi ve destek alınarak geçirilmesi ve sonucun garantisi olmamakla birlikte süreç sonunda olabilecek en lehe sonucun alınması üzerinedir. Bu durumda ücretini ödemediğiniz bir hukuki hizmete güvenemezsiniz. Nitekim dava veya icra takibiniz sonuçlanmadan ödeme yapılmadığı ve sizin gibi birden fazla müvekkilin benzer şekildeki yaklaşımı nedeniyle avukatınız mali sıkıntılar yaşayabilir, bürosunu kapatmak veya mesleğini bırakmak zorunda kalabilir.

İCRA, MAHKEME VE AVUKATLIK MASRAFLARI KARŞI TARAFTAN ALINABİLİR Mİ?

Avukatlık ücreti, avukat ile müvekkil arasında hukuki danışmanlığın karşılığı olarak kararlaştırılır. Bu ücret, avukat ile müvekkil arasındaki özel borç ilişkisidir ve müvekkil tarafından avukata ödenir. Davayı kazanan taraf avukat ile temsil edilmiş ise mahkeme, davayı kazanan lehine karşı vekalet ücreti belirler. Karşı vekalet ücretini davayı kaybeden taraf, davayı kazanan tarafın avukatına öder.

Hukuk davalarında dava açılırken davayı açan taraf dava masraf, harç ve giderleri peşin olarak mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Yargılama sonucunda masrafları ödeyen taraf haklı çıkarsa, ödenen tüm ücretlerin davayı kaybeden tarafından masrafları ödeyen kişiye iade edilmesine karar verilir.

DAVA NASIL AÇILIR?

Dava açmak bir kişi ya da kuruluş aleyhinde yargı önünde hak talebinde bulunmaktır. Dava mahkemeye verilen bir dilekçe ile açılır. Dilekçe ekine eğer gerçek kişi iseniz kimlik fotokopinizi, tüzel kişi yetkilisi iseniz de bu yetkinizi kanıtlayan belgenizin fotokopisini eklemeniz gerekir.

DAVA MASRAFI NE İÇİN ALINIR?

Dava masrafları olarak bilinen giderler esasında, davanın açılışı sırasında mahkemeye ödenmesi gereken harç ve gider avansı olarak bilinmektedir. Ancak başta mahkemeye yatırılan tutar dışında, işlerinizin yapılabilmesi için bir miktar masrafın da avukata ödenmesi gerekmektedir. Buradaki masraftan kasıt, avukatla çalışmasanız dahi kendiniz mahkemeye gidiş gelişte yaptığınız harcamalarınız, fotokopi, kâğıt, dosya ve çıktı masrafları, otopark ücreti, yakıt veya yol masrafı, şehir dışı seyahatinin gerekli olduğu hallerde yol, yemek, konaklama gibi seyahat masrafıdır. Bu tip masraflar avukata ödenecek ücretin dışındadır. Nitekim işinizin mahiyetine göre masraf tutarınız değişmektedir.

Dava sürerken gerekli bilginin toplanması yahut usulü işlemlerin yapılabilmesi için mahkemece yahut icra müdürlüğünce ek gider avansı yatırılması istenebilmekte, avukata vermiş olduğunuz masraf ise yetersiz kalabilmektedir. Mahkemece bir veya gerektiği sayıda tebligat yapılabilmesi, keşif ve bilirkişi masrafı, yurtdışı tebligatı, dosyaya bildirilen delillerin toplanması, tanıklık ücretleri, hacizli malın kıymet takdiri ve satışı, davanın uzun sürmesi neticesinde maliyetin artması nedeniyle başta ödenen masrafın sonradan yetersiz kalması söz konusu olabildiği gibi başta gerekli olmayan durumun ortaya çıkması halinde veya işleminiz için çok defa adliye ve ilgili yerlere gidilmesi durumlarında, seyahat gerekmesi halinde masraf için ek ödeme yapmanız gerekebilir. Dava veya takibin başında her zaman bu durumun öngörülmesi mümkün olmadığından, gider avansının veya harca ilişkin kısım mahkemece, vekilinizin işlemleriniz esnasında yaptığı harcamaların neticesinde masrafı kalmaması veya azalması halinde de avukatınız tarafından size bilgi verilecektir.

DAVA NE ZAMAN BİTER?

Uygulamada hedef süre belirtilse de bu süre tahmini bir süre olup, herhangi bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Davanın ne kadar süreceğini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Tebligat süreleri, izin veya tayin gibi durumlar nedeniyle hâkimin değişmiş olması, delillerin toplanma süreci, davaya bakan mahkemenin dosya yoğunluğu, mahkeme hâkimi ve mahkeme kaleminin dava sürecindeki çalışma performansı, karşı tarafın davayı uzatmaya yönelik işlemleri gibi faktörler dava sürecini uzatabilmektedir. Bu nedenle de gerek dava türüne gerekse mahkemenin iş durumuna göre dava süreci uzayabilmektedir. Her davanın özelliği farklı olmakla birlikte günümüzde ortalama bir dava 15 ile 18 ay arasında sonuçlanmaktadır. Fakat tarafların karara itiraz etmesi halinde, dosya üst mahkemeye gönderilmekte ve burada inceleme için sıraya alınmakta, yaklaşık 24 ay kadar üst mahkemede inceleme süreci devam etmektedir. Bu süreçler tamamlanmadıkça davanız kesinleşmiş sayılmamaktadır. Belirtmek gerekir ki bazı davalarda mahkemece karar verilmiş ve kararın yazılmış olması yeterli olup, kararın icraya konulmasında bir engel bulunmamaktadır; yani bazı davalarda üst mahkemenin kararını bekleme zorunluluğu yoktur.

VEKALETNAME NEDİR VE NASIL ÇIKARILIR?

Dava açılabilmesi veya takip yapılabilmesi için hukuki yardım talep eden kişinin bizzat notere giderek kimliğini ibraz etmesi ve vekaletname çıkartmak istediğini beyan etmesi yeterlidir. Noterliklerde vekalet çıkarırken size lüzumsuz ve anlamadığınız sorular yöneltildiğinde mutlaka avukatınız ile irtibata geçerek bilgi alınız. Dava türüne göre çıkarılacak vekaletname içeriği de değişmektedir. Yanlış bir yönlendirme neticesinde hazırlattığınız vekaletnameyi yeniden çıkartmanız ve tekrar noterliğe ücret ödemeniz gerekebilir. Yurtiçinde yaşayan vatandaşlarımız için vekaletname çıkartma yetkisi noterlere verilmiştir. Yurtdışında yaşayanlar ve oradan vekaletname düzenletmek isteyenler ise konsolosluklarımıza başvurarak bu işlemi yaptırabilirler.

AZİLNAME NEDİR VE NASIL ÇIKARILIR?

Vekaletname ile daha önce yetki verilen avukatın görevine azleden tarafından son verildiğini bildiren belgedir. Vekaletname çıkarmak ile aynı usule tabidir ve azilname de yurtiçinde noterlikten ve yurtdışında konsolosluklardan çıkartılır.

MAHKEMEDEN EVE TEBLİGAT GELDİ NE YAPMALIYIM?

Tebligat size ya da aynı ikamet adresinde yaşayan bir kişiye geldiyse, tebligatı teslim alan kişi görünüşüne nazaran 18 yaşını doldurmuş bir görünümdeyse tebliğ geçerlidir. Bu nedenle gelen tebligatı yırtıp atmayınız, ilgili kişiden saklamayınız, muhatabına teslim ediniz. Gelen tebligatın içeriğinde önemli bilgiler yer alabileceğinden dikkatlice okuyunuz ve bir hukukçuya ne yapılması gerektiği hakkında danışınız. Muhtara teslim edilen tebligat evrakı için de aynı durum geçerlidir.

İCRADAN EVE KAĞIT GELDİ NE YAPMALIYIM?

Herhangi bir icra müdürlüğünden tebligat aldıysanız bu tebligat bir alacak borç ilişkisinin tarafı olabileceğinizi ifade edebilir. Tebligatın içeriğine göre ne kadar sürede ne miktarda ve nereye ödeme yapmanız gerektiği veya gelen evraka itiraz edebileceğiniz hususu tarafınıza bildirilir. Tebligat gereğini yapmazsanız icra müdürlüğünce size verilen sürenin sonunda malvarlığınıza ilişkin olarak ev eşyası haczi, evin tahliyesi, maaş haczi, taşınmaz malvarlıklarınız üzerinde haciz, aracınızı yakalatma gibi birçok işlem gerçekleştirilebilir.

MAHKEME KARAR VERDİ DAVAYI KAZANDIM NE YAPMALIYIM?

Yapılan son duruşmada mahkeme lehinize yahut aleyhinize karar vermiş olabilir. Eğer sonuç lehinizeyse ve mahkemece verilen karar içeriğine veya miktarına ilişkin bir itirazınız yoksa mahkemenin karar duruşma tarihinden itibaren bir ay içinde gerekçeli kararı yazmasını beklemeniz gerekmektedir. Gerekçeli karar taraflara tebliğ edildikten sonra itiraz edilmez ise kesinleşir. Kesinleşen kararı diğer taraf ya da taraflar yerine getirmez ise icra yolu ile kararınızı uygulatmanız gerekecektir.

AVUKATIM DAVA İLE İLGİLİ BİLGİ İSTİYOR, ONA GÜVENEBİLİR MİYİM?

Avukatlar, Avukatlık Kanunu 36. madde gereğince sır saklama yükümlülüğü altındadır. Yanlış bilinen bir husus da bu yükümlülüğün vekalet ilişkisi ile başladığıdır. Avukatın bu yükümlülüğü iş sahibi ile yaptığı ilk görüşmeyle başlar ve herhangi bir süreye tabi değildir. Dolayısıyla avukatınıza her türlü konuyu rahatlıkla danışabilirsiniz.

BAŞKA ŞEHİRDE DAVAM VAR. DAVAM İÇİN HANGİ ŞEHİRDEN AVUKAT BULMALIYIM?

Avukat devamlı olarak ikamet ettiği yerde bürosunu açmak zorundadır. Bir avukatın sadece bir bürosu olabilir. Avukatın bürosunun bulunduğu adres dışında, her avukat Türkiye’nin herhangi bir yerinde bulunan mahkemedeki dava ve takip işlemlerini de vekil olarak yürütebilir. Bunun için hukuki bir engel yoktur.

SUÇLU KİŞİYİ MAHKEMEDE NASIL SAVUNUYORSUNUZ?

Savunma hakkı, yargı organları nezdinde kendini ifade edip savunma, avukat yardımından faydalanma, aleyhine olan işleme katılmama, soru sorma, susma, tercümandan yararlanma, delillerin toplanmasını isteme, duruşmada hazır bulunma, kanun yoluna başvurma gibi hakları ifade etmektedir. Kendisine suç atfedilen herkesin savunma hakkı vardır. Bunun yanı sıra masumiyet karinesi gereğince suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Avukatlığın mahiyeti gereği avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Avukat kişinin suçlu olup olmadığına bakmaksızın, savunma hakkına sahip olan herkesi işinin gereği olarak savunmakta serbesttir.

    error: Kopyalama Yapılamaz
    Open chat
    Size nasıl yardımcı olabiliriz?
    Scan the code
    Gülşah Yıldırım Avukatlık ve Danışmanlık Bürosu ile iletişime geçtiğiniz için teşekkürler!
    Size nasıl yardımcı olabiliriz?