Arabuluculuk, mahkemelerde dava açmaya lüzum kalmadan uyuşmazlık konusunun çözüme ulaşmasını sağlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Hukukumuzda bazı hukuk alanlarında arabuluculuk dava açmadan evvel başvurması zorunlu bir prosedür haline getirilmiş ve kapsamı genişletme çalışmaları devam etmektedir.
Yargının iş yükünü hafifletmek ve davalar nedeni ile uzayan yargılama süreçlerine, yargılama masraflarına lüzum olmadan yürütülen alternatif bir çözüm yoludur. Her davada arabulucuya gitmek mümkün olmamakla birlikte birçok dava konusunu arabuluculukta çözüme ulaştırmak mümkündür.
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri tüm özel hukuk uyuşmazlıkları, işleri ve davaları ihtiyari arabuluculuk uygulaması ile çözüme kavuşturulabilmektedir.
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ve ihtiyari arabuluculuğa elverişli bazı dava ve işler şunlardır:
Kural olarak ticaret ve sigorta hukukuna ilişkin her türlü iş ve dava
Maddi ve manevi tazminat davası
Miras mal paylaşımı, saklı pay nedeniyle tenkis davası, muris muvazaası vb. davalar
Boşanmada mal paylaşımı, maddi ve manevi tazminat talepleri, katkı ve/veya katılma alacağına ilişkin davalar
İş hukukundan kaynaklanan, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacakları; iş kazası nedeniyle maluliyet veya ölümden kaynaklanan tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı vb. her türlü tazminat talepleri
Gayrimenkul hukukundan kaynaklanan; vekalet görevinin kötüye kullanılması, muris muvazaası davaları, tapu iptal ve tescil davaları, müdahalenin men-i, ecrimisil, şufa davaları , izale-i şüyu davaları, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
İhtiyari arabuluculukla çözümlenmesi mümkün olmayan dava ve konular ise şöyledir:
Ceza davaları
Nüfus kaydının düzeltilmesi/ değiştirilmesi davaları
Velayet davaları
Aile içi şiddet iddiası içeren uyuşmazlıklar
İdari yargı yetkisindeki tam yargı ve iptal davası
Vergi hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar
İş hukukundan kaynaklanan hizmet/ iş kazasının tespiti ve benzeri tüm tespit davaları
Uzlaştırma, mağdur ve fail arasındaki uyuşmazlığın etkin ve hızlı bir şekilde çözümlenmesini sağlayan alternatif bir çözüm yöntemi olup, mağdur ve failin kabulü ile başlamakta, tarafların özgür iradeleri ile devam etmektedir. Uzlaştırmada kararı taraflar vermekte, anlaşma konusu edimi de yine taraflar belirlemektedir.
Uzlaşmanın tarafları edim olarak, fiilden kaynaklanan maddi veya manevi zararın tamamen ya da kısmen giderilmesi veya eski hale getirilmesini, mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesini, şüphelinin topluma faydalı birey olmasını sağlayacak bir programa katılmasını, bir kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluş ile yardıma muhtaç kişi ya da kişilere bağış yapılması ve benzeri taleplerde bulunabilmektedir.
Yorum yaz